BODRUM KALESİ’NDEN MERHABA!
Rivayet o ki adı Bodrum’la özdeşleşen ünlü roman ve hikâye yazarımız Cevat Şakir Kabaağaçlı, namıdiğer Halikarnas Balıkçısı, ne zaman Bodrum’a gitse önce Bodrum Kalesi’ne uğrar, yüksek sesle bir “Merhaba” dermiş. Biz de Muğla’nın Bodrum ilçesi Çarşı mahallesinde yer alan tarihi kaleye bu sayfa ile “merhaba” diyeceğiz.
15. yüzyılda yapımına başlanan Bodrum Kalesi’ni, farklı bölümlere yaptıkları dokunuşlarıyla İtalyan, Fransız, Alman ve İngilizler inşa ettirmiş. Peki ne için dersiniz? Sınırlarını üç kıtada genişletmekte olan Osmanlı İmparatorluğu karşısında St. Jean Şövalyeleri adına güvenli bölge oluşturmak için.
1402-1522 yılları arasında Şövalyelerin kontrolü altında kalan kaleyi 1523 yılında Osmanlı İmparatorluğu ele geçirmiş. Bodrum Kalesi, Rodos’un fethinin sonuçlarından biri olarak Osmanlı egemenliğine girmiş ve Cumhuriyet’e kadar da yani tam 400 yıl Osmanlı kontrolünde olmuş. Birinci Dünya Savaşı sırasında kısa süre İtalyanların hâkimiyetine girdiyse de bu çok kısa sürmüştür.
Genel hatlarıyla kare planlı olan yapının dikkat çeken mimari özelliklerinden biri, yedi kapı geçilerek ulaşılan iç kalesindeki kulelerdir. Her kule farklı bir milletin adını taşır İtalyan Kulesi, İngiliz Kulesi, Alman Kulesi gibi… 47,5 metrelik Fransız Kulesi ise en yükseğidir. Yapının çeşitli yerlerinde haç, ejder, aslan figürleri de görülebilir, Osmanlı tuğrası da…
Özellikle 19. yüzyıl sonlarında eklenen yapılar ile Osmanlı mimarisinin izleri daha fazla görünür hale gelmiştir. Bodrum Kalesi, tarihi süreçte askeri üs olarak kullanılmış, hapishane olarak işlev görmüş, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra 40 yıl boş kalmıştır. Hatta savaş sırasında Fransız savaş gemisinden açılan ateş sonucunda kimi bölümleri hasar da görmüştür.
20. yüzyıl ise Bodrum Kalesi’nin olabilecek en güzel şekilde halkla buluştuğu dönem olmuştur. Müze olarak ziyarete açılan tarihi eser, denizin kıyısında denizde yaşanan hikâyelerin haber verildiği bir mekâna dönüştürülmüş, Sualtı Arkeoloji Müzesi adıyla hizmet vermeye başlamıştır.
Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’nin koleksiyonları arasında konuya meraklı olanların mutlaka görmesi gereken eserler yer alıyor. Uluburun Batığı, Doğu Roma Gemisi, Amfora Sergisi, Sikke ve Mücevherat Salonu, Cam Batığı Salonu onlardan bazıları. Kale sınırları içindeki açık alanda da pek çok eser sergileniyor.
Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi 1995 yılındaki Avrupa’da Yılın Müzesi Yarışması’nda Özel Övgü Ödülü’nü aldı. Eğer Bodrum’a, hatta Muğla’nın herhangi bir bölgesine yolunuz düşerse programınızda mutlaka bu mekân için de yer açın ve hem tarih konularında zenginleşin hem de olağanüstü bir manzaraya Bodrum Kalesi’nden “merhaba” deyin.
3,584 okunma